Platon'un 'Akademi'si*

Muhtemelen Akedemia Platon zamanında resimdeki gibiydi.

Akademi (Akademia ya da Akademeia, sözcüğün Yunancadaki daha eski biçimiy­le Hekademeia), başlangıçta Ati­na'nın batısında, Kolonos tepesi yakınında, yarı tanrı Akademos'a (ya da Hekademos'a) adanmış zeytinlik içindeki bir kült alanıy­dı. Klasik dönemde bu alanda bahçelerle, ağaçlıklarla çevrili bir de gymnasion vardı. Platon herhalde MÖ 380 başlarında burada sonraları Akademi adıyla anılacak okulu­nu kurdu. Okul, koyu bir Hıristiyan olan Bizans İmparatoru Iustinianus MS 529'da Atina'daki felsefe okullarını kapatıncaya kadar yaşamını kesintisiz sürdürdü. Pla­ton, okuluna yakın bir yere gömüldü. Sulla, MÖ 87-86'da Atina'yı kuşattığı sırada ağaç­ları kestirdi, ama ağaçlar herhalde yeniden büyüdü, çünkü Atina'da öğrenim yapan Horatius "Academus'un ağaçları"ndan söz eder (Epistulae, [Mektuplar] II, II / 45). 20. yüzyıl kazıları buluntuları arasında öğrencilerin yazı yazarken kullandıkları taş tahtalara rastlanmıştır ve bazı taş tahtalar üstünde yazılar hala durmaktadır.

Adını Akademi'den alan felsefe okulu, felsefe ve bilim öğretimini ana çizgileriyle Platoncu ilkeler (bkz. Platon 3) doğrultusun­ da sürdürdüyse de, öğretiler okulun kapanı­şına değin doğallıkla birkaç kez yön değiş­tirdi. Hem bu nedenle, hem kolaylık olması bakımından eski yazarlar, Akademi'nin tarihini sayıyla, ya da daha çok Eski, Orta ve Yeni sıfatlarıyla belirtilen dönemlere ayırır­lar, ama aralarında (ne de bugünkü uzman­lar arasında) dönemlerin nerede başlayıp nerede bittiği konusunda uzlaşma yoktur.

Eski Akademi, okulun başında Platon'un daha sonra tutucu ardılları Speusippos, Ksenokrates, Polemon, Krantor ve Krates'in bulunduğu. MÖ 265'e kadar süren dönemi kapsar.

Orta Akademi terimi Pitaneli Arkesilaos (ya da Arkesilas, MÖ y. 315-242) ile başla­ yan dönem için kullanılır. Arkesilaos'un Akademi'ye soktuğu kuşkucu* yaklaşım küçük değişikliklerle MÖ I. yüzyıla, Aska­lonlu Antiokhos'un başkanlığına değin tutundu. Arkesilaos, Platon'un Sokrates'in sadece çürütmeye yönelik, olumlu hiçbir sonuca ulaştırmayan tartışma üslubundan türettiği yöntemi izledi. Belki de Arkesilaos, Pyrrhon'un kuşkucu­luğundan etkilendi, hem o hem ardılları, "açık ve kesin algıların" gerçekliği dolaysız olarak kavramaya götürdüğünü savunan Stoa bilgi öğretisini kuşkucular gibi sertlik­le eleştirdiler.

Platon'ın Akade'misinin harabeleri.

Yeni Akademi kimilerine göre Arke­silaos'u da içerir ama genellikle M Ö 2. yüzyılın ortasında Karneades (ö. 129) ile başladığı kabul edilir. Karneades kuşku­culuğu daha ileri götürdü (görüşleri üze­rine daha çok kanıt vardır) . Karneades, Stoacılarla aynı terimleri kullanmakta, gerçekliğin "algılarla" kavranabileceğini, o yüzden davranışımızı "inandırıcı" olan, bir başka deyişle doğru ya da olası görü­nen algıların yönlendirmesi gerektiğini öne sürmekteydi . Yeni Akademi, doğru algının doğruluğunu gösterecek bir ölçüt olmayışı nedeniyle yargılarımızda temkinli olma zorunluğunu savunsa da, davranışı "olasılığın" yönlendirdiğini kabul etmesiyle gerçek kuşkuculuktan ayrılmaktaydı.

Romalı komutan Sulla'nın MÖ 86'daki Atina yağması sırasında Akademi'nin kütüphanesiyle birlikte yıkıma uğraması Platon ile doğrudan bağını kopardı. MÖ 86 ile 68 arasında (Beşinci) Akademi'ye baş­ kanlık eden Askalonlu Antiokhos, önceli Larissalı Philon'un kuşkuculuğunu bıraktı. Antiokhos, Eski Akademi ile Aristotelesci (Peripatoscu*) ve Stoacı öğretilerin temelde bağdaştığını savunarak Platonculuğun özü saydığı bir anlayışa geri dönmeyi amaçla­maktaydı. Özgünlükten yoksun bir düşü­nür olmasına karşın Antiokhos'un etkisi büyük oldu, derslerini dinleyenler arasında Cicero da vardı, Antiokhos'un eklektizmin­ den hoşlanan Cicero sonraları kendisinin de bir Akademili (bkz. Academica) olduğu­nu açıkladı. Platonculuğun Antiokhos'tan sonraki gelişimi için bkz. Orta Platonculuk.

Sonraki yüzyıllarda, özellikle MS 5. yüzyılda Proklos'un başkanlığında Yeni Platonculuğun merkezi olarak ortaya çıkıncaya kadar Akademi üzerine bilinen­ler azdır. Proklos, Yunan felsefe mirasının Rönesans Avrupasına geçiş biçimini büyük ölçüde etkiledi.


*Oxford Antikçağ Sözlüğü 
  Ed.: M.C. Howatson
  Çev.: Faruk Ersöz
  Kitap Yayınevi, 2013

  
  

Please Select Embedded Mode To Show The Comment System.*

Daha yeni Daha eski