Antik Yunan felsefesi ve Ortaçağ felsefesi arasında birçok temel fark bulunur. Bu farklar, felsefenin konusu, amacı, yöntemi ve genel karakteri gibi önemli alanları kapsar.
1. Felsefenin Konusu ve Amacı:
● Antik Yunan Felsefesi: Doğa ve insan merkezlidir. Filozoflar, evrenin yapısını ve işleyişini anlamaya, insan doğasını ve erdemi araştırmaya odaklanmışlardır. Örnek olarak, Sokrates öncesi filozoflar evrenin temel maddesini (arkhe) ararken, Sokrates ve takipçileri insanın ahlaki ve politik yaşamını sorgulamışlardır.
● Ortaçağ Felsefesi: Tanrı merkezlidir (teosantrik). Bu felsefenin temel konusu Tanrı'dır; Tanrı'nın varlığını kanıtlamak, sıfatlarını açıklamak ve Tanrı-dünya ilişkisini anlamak Ortaçağ felsefesinin odak noktasıdır.
● Ortaçağ felsefesi, dini öğretileri temellendirme ve ilahi hakikatleri anlaşılabilir kılma çabasıyla şekillenmiştir.
2. Felsefenin Yöntemi:
● Antik Yunan Felsefesi: Akıl ve mantık temellidir. Filozoflar, gözlem, akıl yürütme ve eleştirel düşünme yoluyla bilgiye ulaşmaya çalışmışlardır.
● Sokrates'in diyalog yöntemi ve Aristoteles'in mantık sistemi bu akılcı yaklaşımın örnekleridir.
●Ortaçağ Felsefesi: Otoriteye dayalı bir yöntem kullanır. Kutsal metinler, dini liderler ve gelenek, bilginin temel kaynağı olarak kabul edilir.
● Bu dönemde felsefenin sınırları dini otorite tarafından belirlenir ve eleştiriye kapalı bir yapı sergilenir.
3. Felsefenin Genel Karakteri:
● Antik Yunan Felsefesi: Dinamik, eleştirel ve sorgulayıcı bir yapıya sahiptir. Filozoflar, farklı görüşleri tartışarak ve birbirlerini eleştirerek felsefeyi geliştirmişlerdir.
● Ortaçağ Felsefesi: Statik ve dogmatik bir yapıya sahiptir. Mutlak hakikatlere ulaşıldığına inanılır ve bu hakikatler sorgulanmadan kabul edilir.
● Ortaçağ felsefesi, Antik Yunan felsefesini benimsemiş olsa da, onu daha çok bitmiş bir sistem olarak görmüştür.
4. Felsefenin Toplumsal Bağlamı:
● Antik Yunan Felsefesi: Belli bir halkın (Antik Yunan) felsefesi olarak ortaya çıkmıştır.
● Bu felsefe, o toplumun kültürel değerleri ve yaşam biçiminden etkilenmiştir.
● Ortaçağ Felsefesi: Dini bir topluluğun (ümmet) felsefesidir.
● Hem Hristiyan hem de İslam felsefesi için geçerli olan bu durum, felsefenin dini inançlar ve değerler etrafında şekillenmesine neden olmuştur.
5. Epistemoloji:
●Antik Yunan Felsefesi: Bilgiye duyular ve akıl yoluyla ulaşılabileceği düşünülmüştür.
● Yunan felsefesi, bilginin pratik kaygılardan bağımsız olarak, "kendisi için" arandığı bir anlayışı savunmuştur.
● Ortaçağ Felsefesi: İlahi hakikate duyular ve akıl yoluyla ulaşılamayacağına inanılmıştır.
● Bu nedenle, "aydınlanma öğretisi" önem kazanmış ve insan zihninin Tanrı tarafından aydınlatılmasına ihtiyaç duyulduğu düşünülmüştür.
6. Ontoloji:
● Antik Yunan Felsefesi: Varlık üzerine farklı görüşler geliştirilmiş olsa da, genel olarak varlığın maddi ve değişken olduğu kabul edilmiştir.
● Herakleitos'un "değişim" felsefesi ve Aristoteles'in madde ve form teorisi bu anlayışa örnektir.
● Ortaçağ Felsefesi: Monist bir varlık anlayışını savunur.
● Tanrı, ezeli ve değişmez bir varlık olarak kabul edilir ve gerçek varlık sadece Tanrı'dır.
Özetle, Antik Yunan felsefesi ile Ortaçağ felsefesi arasında, felsefenin konusu, amacı, yöntemi ve genel karakteri gibi önemli alanlarda temel farklar bulunur. Antik Yunan felsefesi, akıl ve mantık temelli, doğa ve insan merkezli, dinamik ve sorgulayıcı bir yapıya sahipken, Ortaçağ felsefesi otoriteye dayalı, Tanrı merkezli, statik ve dogmatik bir yapı sergiler.