Felsefe II. Yazılı Sınavı Çalışma Notları



a. Stoacılığa göre hayatımızı daha kolay ve huzurlu hale getirmenin altı yolu nedir? Maddeler halinde yazın. 

Stoacılık ve hayatımızı daha kolay ve huzurlu hale getirmenin altı yolu

b. ‘Kontrol testi’ ne anlama gelir? (Veya diğer maddelerden biri)

Stoacılık ve hayatımızı daha kolay ve huzurlu hale getirmenin altı yolu


Antik Yunan felsefesi ve Orta Çağ felsefesi arasında “felsefenin konusu ve amacı bakımından” ne gibi farklar vardı?

- (Veya)Antik Yunan felsefesi ve Orta Çağ felsefesi arasında “felsefenin yöntemi bakımından” ne gibi farklar vardı?

Antik Yunan Felsefesi ve Ortaçağ Felsefesi Arasındaki Temel Farklar

-(Veya) Antik Yunan felsefesi ve Orta Çağ felsefesi arasında “felsefenin genel karakteri bakımından” ne gibi farklar vardı?

Antik Yunan Felsefesi ve Ortaçağ Felsefesi Arasındaki Temel Farklar

-(Veya) Antik Yunan felsefesi ve Orta Çağ felsefesi arasında “felsefenin toplumsal bağlamı bakımından” ne gibi farklar vardı?

Antik Yunan Felsefesi ve Ortaçağ Felsefesi Arasındaki Temel Farklar


MS 2. yüzyıl-MS 15. yüzyıl düşünürleri, felsefeyi daha çok inancı pekiştirmek için kullanmıştır. Bu anlamda Platon’un idealar kuramı, bu dönem için biçilmiş kaftandır. Çünkü idealar kuramında duyusal olanın bir gölgeden ibaret olup asıl gerçekliğin ideal dünyada olduğu düşüncesi vardır.

Buna göre MS 2. yüzyıl-MS 15. yüzyıl felsefesinin Platon’un idealar kuramından etkilenmesinin nedenini yorumlayınız.

Bu sorunun yanıtı şu videoda.

David Hume, “Tabiî  Din Üzerine Diyaloglar” adlı eserinde Epikuros'a atfederek ortaya koyduğu ikilemsel formül, hâlâ verimli tartışmalara neden olabilmektedir. David Hume’un ifadesiyle kötülük problemi şu şekilde özetlenebilir:

“Tanrı, kötülüğü önlemek istiyor da önleyemiyor mu? Öyleyse o güçsüzdür. 
       
Önleyebiliyor, ama önlemek mi istemiyor? Öyleyse o kötü niyetlidir.
       
Hem önleyebiliyor hem de önlememek mi istiyor? Öyleyse kötülük nereden geliyor?”

Kötülüğün varlığının, Tanrı’nın yokluğunun bir delili olduğu iddiasındaki bu akıl yürütmeye karşılık, kötülüğün haklı çıkartılmasına dayanan karşı argümanlar geliştirilmiştir. 

“Kötülük problemine karşı özgür irade savunusu” bu itirazlardan biridir.

Bu argüman hakkında kısa bilgi veriniz.

Orta Çağ Felsefesinde 'Kötülük Problemi'


Tanrı’nın varlığına dair getirilen önemli argümanlardan biri de  “kozmolojik argüman”dır. el-Kindi, el-Gazali,  İbn Rüşd ve Thomas Aquinas'ın birbirinden farklı çalışmalarında tartışılan kozmolojik argüman hakkında bilgi veriniz.

Tanrı'nın varlığına getirilen deliller


Anselmus’a göre:

“Düşünülemeyecek kadar yüce olan şeyden daha yüce bir şey yalnızca zihinde var olamaz. Çünkü eğer yalnızca zihinde var olursa, daha yüce olan şeyin gerçeklikte de var olduğu düşünülebilir. Düşünülemeyecek kadar yüce olan şeyden daha yüce bir şey yalnızca zihinde var olursa, bu, aynı düşünülemeyecek kadar yüce olan şeyden daha yüce bir şey, düşünülebilir olan en yüce şeydir. Ancak besbelli ki, bu olanaksızdır. Dolayısıyla hiç kuşkusuz düşünülemeyecek kadar yüce olandan daha yüce bir şey hem zihinde hem de gerçeklikte kesin olarak vardır. “

Buna göre Anselmus’un ontolojik kanıtı hakkında bilgi verin.

Tanrı'nın varlığına getirilen deliller


Epiküros felsefesinde ölüm neden korkulacak bir şey değildir?

Epiküros: Böbrek Taşlarından Muzdarip Filozof


Epükuros felsefesinde hazlar hayatımızdaki rolü nedir?

Epiküros: Böbrek Taşlarından Muzdarip Filozof


Kinik Okulu, Sokrates'in gerçek manevi mirasçısı sayılan Antisthenes'in öğrencisi Diogenes ile özdeşleştirilen bir felsefe okuludur. Okulun adının "Kinik" olmasının nedenlerinden biri, Diogenes'in zaman zaman fıçıda yaşayarak neredeyse hayvan gibi bir hayat sürmesi ve okulun üyelerinin dış görünüşlerine ve toplumsal kurallara hiç dikkat etmeden yaşamalarıdır. Okulun üyelerinin ortak özellikleri şunlardır:

● Kendilerine ait bir evleri olmadan yaşıyorlar.

● En basit yiyecekler ve kıyafetlerle yetiniyorlar.

● Dilencilik yaparak, sefil bir hayat sürüyorlar.

● Kendilerini zorluklara ve hakaretlere alıştırıyorlar

● Genellikle aile hayatından vazgeçiyorlar.

Kinikler neden bu tarz seçimlere dayalı bir hayatın ancak gerçek bir hayat olabileceğini düşünüyor olabilirler?

Şu slayttan


Patristik dönemin genel özellikleri hakkında bilgi verin.

Patristik dönem


Skolastik dönemin genel özellikleri hakkında bilgi verin.

Sklastik dönem


Tasavvuf düşüncesinin genel özellikleri hakkında bilgi verin.

Tasavvuf düşüncesinin genel özellikleri


Mevlana,

"Ben oldum O, O oldu ben, ne kaldı ben ne sen.”
"Gel ey gönül, Hak'ka varalım, ne var ki sende bende, Hak'tan gayri."
"Ben bir damlayım denizde, deniz bendedir."
gibi düzeleriyle bilinir. 

Mevlana bu dizelerde tasavvuf düşüncesinin temel kavramlarından biri olan "vahdet-i vücud"a işaret etmektedir. 

Buna göre, vahdet-i vücut kavramı tasavvuf düşüncesinde ne alma gelir?

Vahdet-i vücud nedir?


"Sen baştan başa denizsin, ıslaklığı ne istersin ki? Sen, tamamıyla varlıksın, yokluğu ne ararsın ki? Ey parlak ay, tozu ne yapacaksın? Ay bile senin yüzüne bakar da sararır. Sen hoşsun, güzelsin, her türlü hoşluğunmadenisin."

Mevlâna’nın bu sözlerinden yola çıkarak tasavvuftaki insan anlayışını yorumlayınız.

Şurada.

Eş’ari özgür irade problemi hakkında ne düşünür?

Eş'arî'ye göre özgür irade problemi ve Eş'arî'nin Mu'tezile kelamcılarında ayrıldığı noktalar


“Allah dilemedikçe siz dileyemezsiniz.”, “Eğer Rabbin dileseydi, yeryüzünde bulunanların hepsi inanırlardı.” “Biz dileseydik herkesi doğru yola iletirdik. ‘Fakat cehennemi tümüyle cinlerden ve insanlardan dolduracağım’ diye kesin söz verdim.”, “Rabbin dileseydi onlar bunu yapamazlardı.” , “Allah dileseydi onlar birbirleriyle hiç savaşmazlardı. Fakat Allah istediğini yapar.” “Kuşkusuz Rabbin, her istediğini kesinlikle yapar.” gibi ayetlerden hareket ederek özgür irade problemi hakkında Eş’ari nasıl bir yorum yapmıştır?

Eş'arî'ye göre özgür irade problemi ve Eş'arî'nin Mu'tezile kelamcılarında ayrıldığı noktalar

*Orta Çağ felsefesinin temel tartışma konularından biri olan özgür irade problemi hakkında siz ne düşünüyorsunuz?


İbn Rüşd “Tutarsızlığın tutarsızlığı” adlı eserinde Gazali’nin felsefeye ilişkin eleştirilerine cevap verir. Kitabının bir bölümünde İbn Rüşd;

“Biz diyoruz ki: Felsefe okumaları ve bu konuda araştırmalara dalmaları sebebiyle sapık hale geldikleri zannolunan birtakım aşağılık insan grupları vardır diye felsefe okuma ehliyetine ve selahiyetine sahip olan şahısları, hikmete dair yazılan eserleri tetkik etmekten men edenin misali, (uzun süre susuz kaldıkları için) kendilerine verilen su boğazlarına durdu da, böylece birçok kimse öldü gerekçesiyle, susuzluktan ölene kadar susuz bir kimseyi tatlı ve soğuk su içmekten men eden kimsenin hali gibidir. Şüphe yok ki, suyun boğazda durması sebebiyle vukua gelen ölüm arızidir, susuzluktan ölmek ise zati ve zaruri bir husustur. Bu sanata (hikmet ve felsefeye) arız olan (saptırıcı, azdırıcı ve yanlış yollara sevk edici) şeyler, diğer sanatlara (ve ilimlere) de arız olmuştur. Nice fıkıh âlimi vardır ki, öğrenmiş olduğu fıkıh ilmi, takvasının az oluşuna ve dünyaya balıklama dalmasına sebep olmuştur. Hatta fıkıhçıların çoğunun böyle olduklarını görmekteyiz. Hâlbuki sanatları (yani tahsil ettikleri fıkıh ilmi) zatı ve özü itibarıyla ameli (ve ahlaki) faziletlere sahip olmayı icab ettirir. Şu halde (özü itibarıyla) ilmi fazileti gerektiren hikmet gibi bir ilme ve sanata, ameli bir fazileti gerektiren sanata arız olan bir şeyin arız olması uzak ve garipsenecek bir şey değildir.” Der. 

Buna göre İbn Rüşd, “felsefeyle uğraşanların dinden uzaklaşır” görüşüne karşı nasıl bir cevap veriyor?

Gazâlî ve İbn Rüşd'e göre 'akıl ve iman'


Orta Çağ islam felsefesinde ‘akıl-iman’ tartışmalarına ilişkin Gazzali’nin görüşleri hakkında bilgi verin.

Gazâlî ve İbn Rüşd'e göre 'akıl ve iman'


Orta Çağ islam felsefesinde ‘akıl-iman’ tartışmalarına ilişkin İbn Rüşd’nin görüşleri hakkında bilgi verin.

Gazâlî ve İbn Rüşd'e göre 'akıl ve iman'


Hıristiyan Orta Çağ felsefesinde akıl- iman tartışmaları hakkında bilgi verin.

Hıristiyan Orta Çağ felsefesinde 'akıl-iman' tartışmaları


Orta Çağ felsefesinin genel özellikleri hakkında bilgi verin.

Ortaçağ Felsefesinin Genel Özellikleri

veya daha özet bir şekilde:
Antik Yunan Felsefesi ve Ortaçağ Felsefesi Arasındaki Temel Farklar

Tüm felsefe tarihini etkileyen Platon ve Aristoteles’in yansımalarını 15-17. yüzyıl felsefesinde yakından görmek mümkündür. Bu etki daha çok İslam felsefesi üzerinden yapılan çevirilerle kendini göstermiştir. Antik Yunan düşüncesinin hem orijinal hem de yeni yorumuyla tanışan Batı coğrafyası bu felsefelerde oluşan düşünceler çerçevesinde hızla gelişmiştir. Platon ve Aristoteles akademileri kurulmuş ve onların felsefeleri üzerine yoğunlaşılmıştır. Bu durum zamanla insan aklını merkeze alan hümanizm anlayışını doğurmuştur.

Buna göre İslam felsefesindeki çeviri faaliyetlerinin 15-17. yüzyıl felsefesi üzerindeki etkilerini açıklayınız.

Şuradan

24.  Vahdeti Vücud kavramıyla, panteizm ve pananteizm kavramları arasında nasıl bir fark vardır?

Vahdet-i vücud nedir?

25. Şu kavramları tanımlayın:

Meşşai, Kaderiyye, Cebriyye, Hudus Kanıtı, kelam (ya da ilm-i kelam), tasavvuf, beytü'l hikme

Please Select Embedded Mode To Show The Comment System.*

Daha yeni Daha eski